YAPILACAKLAR LİSTESİ
-Elimdeki işi bitirmek için iki günüm var. Nasıl yetişecek acaba?
-Toplantılar, yeni gündemler, raporlamalar, biri bitmeden diğeri başlayan projeler, görevler…
-Öğlen yemeğe inmem artık... Ne yapayım!
-Akşam evde çalışsam yemek, temizlik derken vakit bulabilir miyim ki?
-Cuma günü çocukların okul görüşmesi var.
-Kızın arkadaşının doğum günü vardı. Ona hediye almak gerekiyor.
-Anneme dönmem lazım. Ağabeyimi de arasam iyi olur…
-Filiz doğum yapmıştır. Bir arayıp sormak lazım!
-Kızlar bir görüşelim demişlerdi. Onu programlamalıyım.
Zihnimde yüz bin baloncuk var. Çığlık atmak istiyorum. Olmuyor, olduramıyorum. Bana birçok ben lazım.
İnsanları bu konuda hep eleştirirdim. "Ne kadar da konforlarına düşkünler... Kendi işlerini kendileri yapsalar ya! Asistana ne gerek var?" diye. Şimdi onları gayet iyi anlıyorum ve dahası hak veriyorum.
Kendimi bir o yana bir bu yana koşan ama neyi neden yaptığının farkında olmayan robotlar gibi hissediyorum. Günü kurtarmak için herhangi bir hedeften bağımsız, verilen komuta göre hareket ediyorum sanki. Neden "robot" gibi bir tanımlama kullandığımı sorarsınız ki sorduğunuzu varsayıyorum; bu hızla, bu kadar iş çıkarabilmek için robot gibi duygusuz bir varlık olmak gerekmez mi?
Bu savunmaları belki yıllardır yapıyorum. Bir çözüm bulamadığıma göre, kaçırdığım bir şeyler olmalı.
Keşke biraz daha zamanım olsa…
Ne yapacağını bilmeyen bir insanın günü kaçırmasını anlıyorum. Neden uyandığını bilmiyorsan, o gün zaten senin için kaybedilmiş bir imkandır. Benim derdim bu değil. Benim hedeflerim var ama sıklıkla sadece listede okurken yaklaşıyorum onlara. Sonra diyorum ki: “Bugün olmadı. Yarın hallederim hepsini.”
Zaman başlayan ve biten bir imkan hakikaten. Bu nedenle çok iyi değerlendirilmesi gerekir. Geri saramadığın, tekrar yaşayamadığın bir imkan.
Tanımlamalarım eksik belki de. “Bugün de geçti; artık yarın bakarız.” derken, üstünkörü dertlenmelerle geçiştiriyorum içimdeki huzursuzluğu. Bu da beni korkutuyor aslına bakarsanız... İçimden kendi kendime diyorum ki: “Neye üzüldün şimdi? Yani yarın bu pişmanlık neyi değiştirecek senin hayatında?”
Ruhunuzun acımaması,
Kalbinizin kırılmaması,
Evladınıza beş dakika sarılıp sadece durabilme isteğinizin olmaması,
Annenizin sıcacık, yumuşak bir bakışına, sözüne muhtaç olmamanız,
Arkadaşlarınızla iki lafın belini kırma beklentisinden muaf,
Eşinizle yılda bir de olsa gidebildiğiniz bir sinema hayalinden uzak olmanız lazım ki yapılacak işler listesindeki tikler tamamlanmış olsun.
Ama bunlar da hayatın bir parçası... Hatta nerdeyse bazıları olmazsa olmazları değil mi?
Belki de cevap burada saklıdır.
Belki de hedeflerimizi yerine getirebilmek için pürüzsüz bir zemin bekliyoruzdur. "Şu olmasa, bu da olmasa ben bunları yapardım."
Oysa marifet bir şeyleri azaltmak değil de kıvam tutturmaktır belki.
Belki de yola yanlış beklenti ile çıkmak; mükemmel iş çıkarma hayali kurmak bizim engelimiz olmuştur.
Peki, başka nerelerde yanılıyor olabilirim?
Zihnimden geçen baloncukları pat pat patlatmak istiyordum. Bu durumda olan tek ben olamam sonuçta. Şöyle etrafıma bir göz gezdirdim. Yoğunluğu bana en yakın olan, derli toplu duruşu, çalışkanlığı ile takdir ettiğim birisini aradım. İş arkadaşlarımı şöyle bir süzdüm. En sonunda buldum onu. Ben salkım saçak, deney faresi gibi ne yapacağını bilmez halde iken o kırmızı ajandası önünde, telaşsız, sakin çalışıyordu.
“Keramet kırmızı ajanda olamaz değil mi?’’ dedim kendi kendime. “Hadi, devam et gerçek cevapları aramaya… Başka nerede su kaçırıyor olabilir bu havuz?” Tam o esnada kırmızı ajandanın sahibinin neler yaptığı geldi aklıma. Daha toplantı bitmeden ‘‘Hadi başlayalım o zaman.’’ diyerek hemen işe koyulduğu bir sürü an geldi gözümün önüne.
Peki ya ben? O bunu söylerken ben nasıl kalkıyordum aynı masadan? Her işe başlamak için zamana ihtiyacım var ama neden? Yani o başlamadan önceki zaman neye yarıyor olabilir ki? Aklımda o anlar için bir sürü haklı sebebim vardı tabi ki ama ne kadar gerçekti?
Şimdi hayatımdaki saklı cevapları ararken bu sebepler pek de anlamlı kalmıyordu. “Erteliyorum herhalde.” diye düşündüm canım yanarak. Bekletmeden bir işe başlamak; yani er başlamak bir başka çözümü olabilir miydi bu kabarık listenin?
Bulduğum cevaplar canımı acıtsa da iyi gidiyorum galiba. Bunlar bugüne kadar hiç sormadığım soruların cevaplarıydı…
Yapılacaklar listemi nasıl eritebilirim?
Peki daha başka ne olabilir?
Benim yapılacaklar listem tutarlı mı acaba? Hani olur ya başkalarının hayatlarında böyle durumlara şahit oluruz. Bir yanda sınavı kazanmak isterken yapmamız gereken ders mesaisi, diğer yanda aynı zaman dilimine denk gelen dans öğrenme merakı. Uzaktan bakarken ağız dolusu konuşurum da böyle hikayelere, bende de benzer bir problem olabilir mi?
İnsan isteklerini disipline etmeli ama nasıl? Belli bir amaç doğrultusunda hareket ederek… İşyerinde bir ekibin disiplinle çalışması nasıl ortak amaca bağlı ise, insanın da isteklerinin toplandığı bir ortak amaç olmalı. Yoksa istek denilen şey nasıl dizginlensin?
Hem işleri yetiştirmek istiyorum hem kafamı dinlemek için kısa bir şehir dışı kaçamağı yapmak... Bir isteğim diğeri ile didişmeye başlayınca da arada ben kalıyorum.
Sonuç hiç erimeyen bir yapılacaklar listesi...
İsteklerim arasındaki tutarsızlığı tespit etmem ancak onları bir amaç altında toplamakla olabilir. İnsan amacı varsa, istekleri arasında eleme yapabilir ya da onlara yenilerini ekleyebilir.
"Yapılacaklar listemi nasıl eritebilirim?" sorusuna cevap olan "çözümler listem"e bunu da eklediğime göre, kolları sıvamalıyım artık.
Şimdi şikayet etmede ustalık aşamasına geldiğim hayatımda yeni bir çıraklık başlatma zamanı…
Şikayet etme çözüm üret!
Her şikayet insanı problemin içine hapseder ve onu cevapların peşine düşmekten alıkoyar. O an kendi kendine haklı olduğunu düşünse de şikayet sadece insanı oyalar. Ben de bu tatlı oyalanma ile, elimde bir liste ile uzunca bir süre gezip durmuşum. "Bir türlü yetişemiyorum, zaman bana yetmiyor." derken zamanın bana değil benim zamana uyumlanmam gerektiği ise hiç aklıma gelmemiş.
Mükemmelliyetçi olmak, insanın işlerine başlamasına ve/veya bitirmesine engel olabiliyor. Oysa insanoğlu mükemmel yaratılmıştır ama kusurları, hataları olabilir. Gerçeğe uygun yaşayan kişi ise her ortamda kazanır.
YanıtlaSilBu dönemde yaşayan bir çok insanın ortak problemine şahane bir bakış açısıyla getirilen çözümler... Çok iş çıkardım sanıp bir arpa boyu yol almamıza rağmen kimseyi de kendimizi de mutlu edemeyip şikayet ettiğimiz o an lar.. Gün 48 saat olsa yetmeyecek sanki gibi.. Elinize kaleminize sağlık çok faydalı bir yazı olmuş.
YanıtlaSilBir mühendis olarak zaman yönetimi belki de öğrenilmesi en zor şey. Bir konsere bir yemeğe kısacası egomuzun istediği şeyleri üst sıralara alıp en ince ayrıntısına kadar plan yapıyoruz ama peki sorumluluklarımız için de aynı titizlikte miyiz ?
YanıtlaSilİnsan hedeflerine neden ulaşamaz ne güzel kalem kalem listelenmiş; doğru hedef koyamamış olabilir, zamanı yönetememiş olabilir, disiplini yoktur, sürekli şikayet ediyordur aklımda kalanlar (:
YanıtlaSilErteleme başla aslinda tum mesele burada..Baslayamiyoruz bir niyete girince hemen arkasina somut eylem ile ispatini sunmadigimiz her niyetimiz bizde yük oluyor...Niyet et er başla :)Az hareketle cok sey değişjr hayatta :))
YanıtlaSilBelkide sorun sadeleşememizdir.Whatsapp grupları,bitmeyen özel günler,herkesi memnun etme gayesi..Fazlalıklarda insanı hareketsiz kılabiliyor.
YanıtlaSilNe kadar da ben...
YanıtlaSilNe kadar güzel tespitler...
O acıdan kaçma içgüdüsüyle, masumca ‘şunu da halledeyim, sonra yapıcam’ diye o an daha az acı veren ama hayati olmayan işle oyalanma...
Güzel bir tesbit, her an yapılacaklar listesini hedefe göre yeniden dizayn etmek yani her eyleme yeniden karar vermek, kişiyi düşünce yorgunluğundan kurtaracak anahtar cümle...
YanıtlaSilEmeğinize sağlık, şikayet etme hareket et :)
YanıtlaSilİnsan canı yansada doğru cevaplara ihtiyaç duyar. Senden farklı olan insandaki o farkı deşifre etmelisin.
YanıtlaSilAmaç ve zamanlama ne kadar güzel anlatılmış teşekkürler
YanıtlaSilZihnimde yüzbin baloncuk ve ben … Maalesef öyle :( İstek ihtiyaçları gözden geçirmek, şikayet etmemek, mükemmel olmayacağını bilmek ve disiplin .. bunlar bu yazıdan cebime attıklarım :) Teşekkürler 🌸
YanıtlaSilHepimiz zaman zaman kendimizden birkaç tane olsa da yetişsek demişizdir. Keşke mümkün olsa ama değil. Bir tek benle işleri nasıl yetiştireeceğimizin formulü ne güzel verilmiş. Teşekkürler....
YanıtlaSilmükemmel iş çıkarma hayali kurmak bizim engelimiz olmuştur!Çok güzel ve çok doğru bir cümle çok etkilendim yazıdan🙏🏻
YanıtlaSilAKıp geçen zamanda faydalı işler hayırlı işlerimizi srttırmak nasip olsun soyut birikim hem bu dünyada hem öbür dünyada ihtiyacımız olacak tek şey güzel yazı için teşekkürler
YanıtlaSilİnsanların en çok yqsadigi ama ne yapacağınıza pek bilemediği bir konu gerçekten. Doğru hedefleri koymak ulaşabilecek adım atabilmek nasip olsun. Emeğinize sağlık
YanıtlaSilKaleminize sağlık🌺
YanıtlaSilÇözüme odaklanmak, şikayeti de ortadan kaldırıyor🌸
YanıtlaSilİnsan hem zamanı yönetmeli hem de üzerine aldığı aslında ona hiç faydası olmayan görevleri bırakmalı. Günümüz çalışan annelerinin en büyük sorunlarından birine ışık tutulmuş.
YanıtlaSilİstekleri bir amaç yönünde disipline etmek... Başardığımız an hayatımız bambaşka olacak
YanıtlaSilPlaza diliyle "to do list"... Amacın ve amaca bağlı bir somut hedef olmadıktan sonra acaba ne anlamı var ki "to do list"in?
YanıtlaSilİnsan keyif alacağı bir şey olursa ertelemiyor da işin içinde ona zor gelen bir yapılacaklar listesi olunca zihni ürküyor, hamle yapmak istemiyor maalesef, bunu da pek güzel kaleme almışsınız, ellerine sağlık:)
YanıtlaSilNe kadar hayatın içinden bir yazı, elinize sağlık 🤗
YanıtlaSilÇağımızın problemi ne çok yapılacaklar olup yapılamayanlarla doluyor hayatımız fark edenlerden olabilelim.
YanıtlaSilaslında ne kadar basit değil mi? şikayet etme, çözüm üret :)) basit basit ilerlemek :))
YanıtlaSilGünümüz problemine ne hoş bir değiniş olmuş elinize sağlık:)
YanıtlaSilSanki iç sesim dile geldi aradığım cevapları sordu...
YanıtlaSilNe güzel anlatılmış zihnimizde ki balonlar... çözüm üzerine düşüneceğim... çok sağolun...
Hayatta her şeyin bir kıvamı var.. er başlamak ne kadar önemli…bazen işleri ne kadar karmaşık hale getirebiliyoruz.. emeğinize sağlık🌸
YanıtlaSilÇok ihtiyaç gören bir yazı olmuş..elinize sağlık
YanıtlaSilSadece başlamak, ertelemeden ve kusursuz, hatasız olmalı diye üstelemeden, çözümün büyük bir kısmı
YanıtlaSilŞikayet etme çözüm üret.
YanıtlaSilKaleminize sağlık çok güzel yazı olmuş.💐
TD
YanıtlaSilİdalist, başarılı, hedefleri olan İnsanların muvaffakiyeti, sahip olduğu değerleri göz ardı etmeden, ihmal etmeden planlı, Robotik olmanın ötesinde bir yetenek ile üstesinde gelebilmesidir. Keyifle okudum.
Problemlerin çözümüne ışık tutan düşündüren güzel bir yazı olmuş Çok teşekkürler 🌼🌸🌿
YanıtlaSilYazıyı okurken aklıma plazadaki "to do list"ler geldi :)
Sil