Deneyimsel Tasarım Öğretisi insan ilişkilerinde meydana gelen sorunların çözümlerini sunar. Her ilişkide sorunların olması normaldir. Zaman zaman yanlış anlaşılmalar, anlaşamamalar olur… Önemli olan karşı tarafı anlamaya çalışmak, nasıl anlayabileceğinin yolunu bulabilmektir. Tüm iletişim ve ilişkiler insanın kendisiyle ilgilidir. Doğru ya da yanlış iletişimlerinin sonucunu yaşar insanoğlu. Yaşadığı sonuca bakarak üzülür ya da birilerine kızar. Oysa sonuçlar ortaya çıkmadan önce yapılanlar vardır bir de. Birçok hazırlığın sonucu olarak bir proje meydana gelir ya mutfaktaki birçok hazırlığın sonrasında mükellef bir yemek sofrası ortaya çıkar. Arkada sıkı bir organizasyonun sonucunda bir doğum günü partisi tıkır tıkır işler hale gelir. Her güzel sonucun öncesinde yapılması gerken hazırlıklar vardır.
SADECE BİR SİMİT
Müge, yine bir pazartesi sabahı vapurda giderken düşünüyordu. Son zamanlarda kafasını kurcalıyordu var olan sorunlar. Onu deniz manzarasından alıkoyan, martıların bir simit için ne denli uğraş verdiklerini göremeyecek kadar doluydu zihni. Keyif almıyordu artık yapıp ettiklerinden. Ne bu yolculuktan ne insanlarla olan ilişkilerinden... Yaşadığı ilişkiler soldurmuştu onu. Öyle ya çiçeği vardı onun. Müge çiçeği... Çiçeğin var olan hikayesi bile bir kadının göz yaşlarından oluşmaktaydı. Dökmüşlerdi onun incilerini. Aynı onu anlatıyordu adeta... Etrafına bakındı bir süre. Farklı farklı insanlar... Giyinişleri, görünüşleri, istekleri, yaptıkları farklı olan ama şu anda aynı yöne giden bir grup insan... “Bir tek ben mi ilişkilerimde problem yaşıyorum acaba?” diye düşündü... Her insan problemini benzersiz hisseder. “Ama benim problemim başka” der. Sonra kendi hayatını gözler önüne getiren benzer bir tablo ilişti gözüne. Bir anne ve bir çocuk... Denizden, martılardan daha anlamlıydılar... Anne, kendi üşümesine rağmen çocuğu üşümesin diye hırkasını ona giydirmişti. Kadın o rüzgarda üşüyorken bile mutlu görünüyordu. Neydi onu bu denli mutlu ettiren? Yüzündeki tebessümü hala daha var eden sebep ne olabilirdi? Sonra martıların sesini duyabildi ilk defa. Martılar öyle bir bağırıyorlardı, öyle bir kavgaya tutuşmuşlardı ki onları duymamak mümkün değildi. Bir simit için çırpınıyorlardı. Ama ne çırpınmak... Halbuki simit atan çocuğun elinde daha çok vardı. Hepsine yetebilirdi. Birbirlerini düşünmüyorlardı...
İNSANLARIN İSTEKLERİ GİBİ PROBLEMLERİ DE ORTAKTIR
Martılar gibi her insan da doğası gereği kendi ihtiyaçlarına öncelik verir. Ancak kendi ihtiyacını konsantre oldukça kimsenin onu fark edemediğini göremez. Fark edilmedikçe daha çok kendi ihtiyaçlarını anlatmaya çalışır. Sesi yükselir de yükselir.. Sadece karşı tarafın ihtiyacını deşifre edebildiğinde karşı tarafla gerçek bir iletişim ve ilişki kurma hakkı kazanabilir insa. Anlaşılmaya ihtiyacı olanı anladığında kendisini de anlayacak birilerini bulabilir.
Peki o ne zaman birini düşünmüştü?
Kiminle az olan simidini paylaşmıştı bu hayatta?
Ne zaman az önce manzarasına şahit olduğu anne
gibi, kendi aç olmasına rağmen, kendi üşümesine rağmen, kendi istemesine rağmen
birine öncelik vermişti?
İlişkilerinde mutsuz olmasının sebebi hep kendini
düşünmesi olabilir miydi?
Kendindeki bir şeyi birine vermek ne zaman insana
zararla döndü ki?
Ne zaman bir martı gibi isteklerini söylemek
ilişkide çekici oldu ki?
Bir insan karşıdakini mutlu etmediği sürece nasıl mutlu olmayı bekleyebilir ki?
“Bireyin iç dinamikleri yanlışsa, doğru bir ilişki kuramaz. Zaafları, bağımlıkları, aşırılıkları ve takıntıları onun sağlıklı ilişki kurmasına engel olur. Bu durum bireylerde çözümsüzlük hissiyatı oluşturur ve kaygı problemleri yaşamaya başlar ve mutsuz olur. İlişkilerde aradığı güveni, mutluluğu bulmakta zorlanır. Bu sorunları aşabilmek için, İlişkilerde Ustalık Semineri tavsiye edilir.
Tam o anda yolculuğun bittiğine dair anonsu duydu. Bulunduğu durumdan bir anda çıkıverdi. Uyanmıştı adeta... O anda fark edebildi ne denli acıktığını. Aldığı ama zihnini kurcalayan düşüncelerden bir türlü yemeye fırsat bulamadığı simidi çıkardı paketinden. Tam yiyeceği vakit genç bir kızın simidini yere düşürdüğünü fark etti. Kızın yanına ilişti ve simidi verdi ona. İşte o an martılar geldi aklına... Birbirlerini fark etmeyen, düşünmeyen martılar... Aynı insanlar gibi. Adeta ayna olmuştu o martılar ona... İnsan doğası gereği önce kendi ihtiyaçlarının karşılanmasına öncelik verir. Bu onun normal olan eğilimidir. Ancak sağlam ilişkilerin meydana gelebilmesi için karşı tarafın ihtiyacını tespit edebilmek gerekir. İhtiyaçları en iyi tespit edebilen taraf gücü de elinde bulundurur. Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanların ihtiyacının nasıl deşifre edilebileceğine dair yöntemleri açıklar.
Bütün mesele bugün karaya bir damla ak düşürmek...
Ortalığı beyaza bürümek değil...
Y.H.
İlişkilerimizde bu kadar mutlu olmayı isterken kendi yapıp ettiklerimiz nedeniyle sorunlar yaşadığımızı anlatan çok güzel bir yazı olmuş ellerinize sağlık.
YanıtlaSilGünümüzdeki insanların durumunu çok güzel bir şekilde anlatmışsınız .
YanıtlaSilRAB bim herzaman ihtiyaç görenlerden olmamızı nasip etsin inşALLAH
Bagimlilik bir pranga gibidir insan bagimliliklarindan kurtulamadigi sürece ne kendini mutlu edebilir ne de bir başkasını
YanıtlaSilNe güzel düşünmemize vesile olan bir yazı 🌺
YanıtlaSilBazen hani deriz ya benim ilişkim neden kısa sürüyor
İlişkinin devamı için bizim de ihtiyaç karşılamamız ve devamında güven oluşması gerekli midir acaba ?
Kaleminize sağlık, paylaştıkça çoğalır herşey ;)
YanıtlaSilİlişkilerin asıl olması gerekliliğini günümüzdeki boyutu devamlılığı konusunda ki net ve gerçek bilgiler şifa. Elinize kaleminize sağlık 🙏
YanıtlaSil"İhtiyaçları en iyi tespit edebilen taraf gücü de elinde bulundurur."👏
YanıtlaSilKaleminize sağlık
YanıtlaSilVeren el alan elden daha hayırlıdır sözü geldi aklıma yazıyı okuyunca Sevgi bir insana dokununca herşeyi değiştirir.Mukemmel bir yazı olmuş emeğinize sağlık 👍🏻
YanıtlaSilİnsanın kendisiyle olan çatışması, iç huzurunun olmayışı nasıl da ilişkileri etkiliyor.. ilişkilerinde de mutsuz oluyor. Aklıma şunu getirdi bu makale; yolunda gitmeyen işlerin tasası, soruları da bizde varsa cevapları da çıkıyormuş karşımıza.. bazen martılar bile ayna tutabiliyormuş bize. Anlamak isteyene cevap da varmış doğadan ve insandan 🙏🏻
YanıtlaSilGerçekten anlamak istemeyene cevaplar ne açık 🤔
SilNe de doğru... Bazen bir martı bazen bir insan... Etrafında olup biteni merak etmeyenin huzuru bulması da çok zor.. Gönlünüze sağlık 🌿
YanıtlaSilHer insan problemini benzersiz hisseder. “Ama benim problemim başka” der. Hakikaten de öyle diyoruz. Oysa ki hepimiz insanız detayda farklılıklar olsa da temelde aynı problemi çözmeye çalışıyoruz.
YanıtlaSilİnsan ne yaparsa kendisine yapar. İyiliği de kötülüğü de... Unutmamamız gereken oyundaki gizli düşman: aynadaki kişi...
YanıtlaSilİnsan bu hayatta sadece kendi var zannediyor Buda onu hep isteyen ve hazımsız hale getiriyor ne güzel anlatılmış insanın ahvai
YanıtlaSilEmeğinize sağlık. Ne kadar güzel bir anlatım.🌸
YanıtlaSilEmeğinize sağlık. Ne güzel bir yazı 🌸🌸
YanıtlaSilHerkes elini cebinden çıkartmalı ve hayata dokunmalı. Elinize kalbinize sağlık...
YanıtlaSilİnsan kendine odaklandığında problemleri gözünde büyütüyor, yanlız kendinin o problemi yaşadığını zannediyor oysa ki istekleri de problemleri de ortaktır insanoğlunun 🥰
YanıtlaSilİlişkilerimizde düştüğümüz handikap bu sanırım. Kendimize odaklanmaktan etrafta olup bitenleri,hayatı mu kaçırıyoruz acaba..
YanıtlaSil“ Bir insan karşıdakini mutlu etmediği sürece nasıl mutlu olmayı bekleyebilir ki? “ ihtiyaç görmekle ilgili ne de güzel bir yazı olmuş… elinize emeğinize sağlık…
YanıtlaSilSade, basit bir anlatımla çok şeylere değinilmiş, ne kadar da güzel bağlantılarla anlatmışsınız. Kaleminize sağlık 🌻
YanıtlaSilBu zamanda yaşanılan en büyük sorunlardan biri . Herkesin dilinde kimse beni anlamıyor . Acaba biz karşımızda kini ne kadar anladık ve ihtiyaç gördükki . Elinize emeğinize sağlık .Martıların ne söylediğini anlamak dileğiyle .
YanıtlaSilİnsanoğlu önce kendi ihtiyaçlarını düşünmeye ve kendi isteklerini saymaya eğilimli. Ama istekleri yerine getirdikçe, istekleri bitmiyor ve çoğalıyor. Oysa başkasının ihtiyacını dert edindikçe, kendi isteklerinden sıyrılıp, kişi kendi şifasını buluyor.
YanıtlaSilÇok güzel ifade etmişsiniz. Faydalandık, teşekkür ederiz 🪴
Faydayı çok güzel aktaran bir yazı olmuş gerçekten,
YanıtlaSilellerinize sağlık teşekkür ederiz 🌼
Elinize kaleminize sağlık 🌺
YanıtlaSilNe kadar da dalgın geçiriyoruz en önemli zamanları. Bulunduğumuz yerde olabilmek, bulunduğumuz yerin hakkını verebilmek ümidiyle...
YanıtlaSilBencil olmamayı anlayabilsek...
YanıtlaSilPaylaşarak insan daha fazla sahip olur. Bunu görmek ne kadar önemli. Emeğinize sağlık 🎀
YanıtlaSil