Kısa sürede Selin, annesinin aldığı eve yerleşmişti. "Her şey çok güzel oldu" diye düşünürken, bir sabah kapının sert bir biçimde vurulması ile irkildi. Kapıda alt komşu Ayşe teyze vardı.
-"Buyurun Ayşe teyzeciğim nedir problem?"
-"Problem sizsiniz. Siz geldiniz geleli başımıza taşlar yağıyor. Bu ne gürültü?"
Amanın! Selin'in o anda başından aşağı kaynar sular döküldü. Bu kadının aklı melekeleri yerinde olmadığını kaç kere karşı komşusu söylemişti. Ayşe teyze ilk karşılaştıklarını hatırladı o anda. Sevecen tavırları ile Selin'i kucaklamıştı. Karşı komşusunun söylemlerini kulak ardı etmiş, ne kadar yakınlık kuracağını ayarlayamamıştı. Selin'in o an da aklı başına geldi.
Evi beğenince çabucak alınca hayırlı oldu zannetmiştik. İnsan ev alırken içerisine konumuna bakar da, komşusunu düşünmez. İhtiyacımız olduğundan ilk kapısını çaldığımız kişiler oysa komşularımız. Meğer o gözle de bakmak gerekirmiş. Boşuna dememiş büyüklerimiz "Ev alma komşu al" diye.
Aynı gün okulda benzer bir konu gündem olmuştu. Ayşe de ilk teneffüs Selin'i görür görmez anlatmaya başladı. “Ne zor, ne kadar zor insanın yanlış anlaşılması. Hâlbuki ne güzel de anlaşıyorduk, hemencecik samimi olmuştuk. 3 aydır komşuyuz. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi. İkimiz de çalışıyoruz sabahları bir araya gelip içemediğimiz kahvelerimizi akşamları içerdik. Geç saatlere kadar sohbet muhabbet ederdik. Çocuklarımızı okuldan alırken de birbirimize yardımcıydık. Ne yesem ona göndermeden yemezdim… Şimdi eve gidesim bile gelmiyor. Kapıda karşılaşacağız diye hızlı hızlı eve giriş yapıyorum. Neymiş, benim çocuğum onun çocuğuna uygunsuz cümle kullanmış, bende çocuğuma yeterince tepki göstermemişim. Bu sebepten dolayı selam kesilir mi? Ahh! Yine annem haklı çıktı, fazla muhabbet tez ayrılık getirdi." diye uzun uzun anlatıyordu, arkadaşı.
O sebeple ilişkilerde hemen samimiyet kurmak yerine, öncesinden anlamayla başlanmalı, anlamak için de biraz geri durmalı, izlemeli değil miydi? Bu mahallede bu apartmanda ilişkiler nasıl? Yan komşum ile üst komşum arasındaki fark olmalı mı? Farklı sınırlar farklı ayrıcalıklar getirir mi? Yanımda bu kadar ilişiğimde olan kişi ile nasıl bir ilişkilerim olmalı?
İlişki Kurmadan Önce Yavaş Yavaş Yaklaş
Deneyimsel Öğreti ülkelerin sınırları olmazsa nasıl istila edilirse, insanların da sınırları olmadığında aynı şekilde zarar göreceğini söyler. Tanımadan hemen samimi ilişkiler kurmak ne kadar doğru? Portakalın kabuğu nasıl portakalı muhafaza ediyorsa, ilişkilerde de doğru sınırlar çizmek bizi muhafaza eder. İnsan ilişki kurmaya meyilli bir canlıdır. İnsanın sevmeye sevilmeye, anlatmaya dinlemeye ihtiyacı vardır. Tek başına ne kadar çekilir ki bu dünya? Paylaşmak güzel de ne kadar paylaşılması gerektiğini bilmek daha güzel. Ne kadar yaklaşılması gerektiğini bilmek daha güzel. Bu şekilde yaklaşmayınca, insan istemediği üzücü durumları yaşayabiliyor.
"Ev alma komşu al diyorlar ya. Ev alma komşu mu al, yoksa evi aldıktan sonra komşularınla kuracağın ilişkilerde önce anlamaya çalışıp, yavaş yavaş mı yaklaş? "
Ev alma komşu al diyorlar ya. Ev alma komşu mu al, yoksa evi aldıktan sonra komşularınla kuracağın ilişkilerde önce anlamaya çalışıp, yavaş yavaş mı yaklaş? "
YanıtlaSilİnsanları tanıyabilmek için zamana ihtiyacı var insanın ellerinize sağlık
Atalarımızın dediği gibi; Fazla muhabbet tez ayrılık getirir😀
YanıtlaSilSınırları korumak iyidir,güzel bir yazı olmuş
YanıtlaSilÇok mu acelesiyiz diye düşünmeden edemiyorum
YanıtlaSilHemencecik işin sonuna varalım istiyoruz
Acaba rutin şeylerin sebeplerinden keyif alma marifetimizi mi yitiriyoruz?
O yüzden mi acaba değişiklik arayıp sınırları aşmak istiyoruz?🤔
Komşular candir
YanıtlaSilElinize sağlık
YanıtlaSil