Rota Yeniden Oluşturuluyor

“İstiyorum işte, istiyorum!” diyerek tutturma ile başlar konuşma…

“Herkeste var, bir ben de yok bu karakterden ama!” Başkaları ile kıyaslayıp kendini acındırma ile devam eder…

“Küçük bir oyuncak, büyük değil ki!” Mücadele, istediği şeyin pek de mühim olmadığı vurgulanarak devam eder…

“Bu sefer alın, söz daha da istemeyeceğim.” Anı kurtarmak için ileriye dönük, tutulamayacak vaatler verilir…

“Zaten siz bana hiç oyuncak almıyorsunuz!” Anneliğin ve babalığın kötülenir, içindeki öfke dışa vurulur…

“Anne, baba ne olur!” Ve son olarak yalvarma sürecine geçilir…

rota yeniden oluşturuluyor
Ebeveyn olarak yönümüz, çocuklarımıza sunulan imkânlarla, alınan oyuncaklarla onları mutlu etmeye dönmüş olabilir. O zaman bu tarz sahnelerle karşılaşmamız hatta yaşamamız çok olası, değil mi?
Gökçe artık burnundan soluyordu. Yine ne yapmış ne etmiş oğlu Can istediği oyuncağı ona aldırtmıştı. “Sen ne kötü bir annesin!” diyerek kendini yerden yere atan bir çocuğun annesi olmak, “El alem ne der!” kaygısı duymak mı yoksa çocuğunu yetiştirememek, onu bu hale getirenin kendisi olduğunu bilmek mi daha kötü hissettiriyordu, emin olamadı. Çocuğunu yetiştirirken bir yol, bir yöntem bulamamasının sebebi neydi acaba?
Oysaki hiç böyle hayal etmemişti. Otorite sahibi, aynı zamanda da anlayışlı, keyifli bir anne olacağını sanıyordu. Şimdi ise keyifli ya da anlayışlı olduğu tartışılabilirdi belki, ama otorite sahibi olmadığı aşikârdı.
Rüzgarla savrulan, nereye gittiği belli olmayan bir yelkenli gibi öylece denizde yol alıyordu sanki…
savrulan
Yön…
Bir yön tayin etmeliydi. “Neyi, neden yapıyorum?” soruları iyi bir başlangıç olabilirdi.
“Anne olmanın amacı neydi?” Bunu hatırlamaya ihtiyacı vardı. Çocuğu hayata hazırlamak, onu yetiştirmek…Küçük hedefler belirleyerek bir başlangıç oluşturabilir miydi? İlk fırsatta oyuncakçıya gitmek yerine, bisiklet sürmek, birlikte yürüyüş yapmak için parka gitmek, olabilir miydi?
Bir kamyonun en efor sarf ettiği zaman, dönüş yaptığı, yönünü değiştirdiği hamlelerin olduğu zamandır. Bu küçük, bir an gibi görünen hamle, rotayı oluşturur. Yanlış yollara saparak kaybolmayı ve o süreçteki maddi, manevi maliyetleri azaltır. 
O zaman, rota yeniden oluşturuluyor…

Bütün mesele bugün karaya bir damla ak düşürmek...
Ortalığı beyaza bürümek değil...

Yorumlar

  1. sürekli hedeflerin değiştirildiği zigzag çizerek gitmek çok yorucu. Dosdoğru gidenlerden olmak umuduyla...

    YanıtlaSil
  2. "Küçük hedefler belirleyebilmek" Teşekkürler bu güzel paylaşım için 🌸

    YanıtlaSil
  3. İşler sarpa sardığında niyet tazeleyebilenlerden olalım inşALLAH...

    YanıtlaSil
  4. "Otorite sahibi, aynı zamanda da anlayışlı, keyifli bir anne" ne güzel bir tanımlama

    YanıtlaSil
  5. Hepimiz sıklıkla karşılaştığımız için üstünde yeterince düşünmediğimiz konulardan biri annelik. Gerçekten ne demek ki annelik? Bu sorunun cevabı bulup uygulayabildiğimizde bizi ancak gerçek bir anne yapacak ve gerçekten yetişmiş çocukların ebeveyni olabileceğiz. Düşündürdüğünüz için teşekkürler....

    YanıtlaSil
  6. Bisiklet almak değil birlikte yürüyüşe çıkmak☺️

    YanıtlaSil
  7. Niyeti tazelemek gerekir bazen

    YanıtlaSil
  8. “Neyi, neden yapıyorum?” gerçekten üzerinde düşünmemiz gereken çok önemli bir soru. Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  9. Peki biz hangi yönü seçmeliyiz? Günümüzün en can alıcı sorusu

    YanıtlaSil
  10. Çocuğu büyütmek mi yetiştirmek mi?

    YanıtlaSil
  11. Çocuklar hep ayni stratejiyi kullanıyor... :) Farkındalık oluşturan bir yazı kaleminize sağlık

    YanıtlaSil

Yorum Gönder