KİMSE YOK MU?

BOŞLUK HİSSİ

Sizin de hayattaki sıralamanın dışında,

Bir amacınız varmış gibi hissettiğiniz oldu mu hiç?

Önceleri; 

 -Okul önemli okumalısın... Yıllarca okuduk, üniversite, yüksek okul...okuduk ve okuduk.

-Meslek edinmek önemli edinmelisin... 

Bir mesleğimiz oldu ve çalıştık çalıştık. Para da kazandık malum; 

-Para kazanmalı ve kendine yetebilmelisin aman kimseye muhtaç olma evladım.

Sonraları; 

-Geç olmadan evlenmelisin ailen olmalı...oldu ve ikimizde deli gibi çalışıyoruz. 

-Sonuçta birbirine muhtaç olmamak önemli tabi... Şimdi sırada ne var  torun var. Siz çocuk ne zaman düşünüyorsunuz?

 -Kız oldu e bir de erkek kardeş lazım buna değil mi yalnız mı büyüsün çocuk? 

-Benden bekleme evladım ben bakamam ama ona göre...

Veya bu senaryoyu beğenmeyip bu defa marjinal yaşamaya çalışarak;

-Bir daha geleceğim dünyaya ben fazla okumayacağım dünyayı gezeceğim... 

-Meslek edinmek daha kolay şimdi teknoloji bizim elimizde ille bir yerden para verirler... 

-Evlenmeyi düşünmek çok klişe ne gerek var anne. Başkasını derdini çekeceğim ancak kendime yetiyorum ben... 

-Sen torun beklemeyi bırak babacım söylesene şu evi ne zaman bana veriyorsun? 

Ölmeni beklemesek diyorum...

İki tarafa da bakınca pek iç acıcı değil değil mi?

İnsanoğluyuz...Nasıl da muhtacız ilgiye... 

Şefkate...Hem de doğduğumuz andan itibaren…

Ne yaparsak yapalım sevilmeye...Kabul görmeye... 

Sahiplenilmeye...Tüm nazımız niyazımız bundan sebep... 

Bizden bilincini çeken her kimse…Ona düşman olabiliriz çok çabuk…

Oysa kimse kimseyi sürekli sevemez…Sürekli aynı insanı düşünemeyiz...

Bir yerde iken başka yerde olamayız...Babam işteyken beni düşünemez ki.

Annem evi temizlerken beni düşleyemez. E kardeşim de okulda gün boyu zaten

Ne yapacağım şimdi ben?... Ölüyor gibi hissediyor insan gün be gün…

Nedir bu ilgisizlik yahu? Merhaba burada insan var insan” diyesin geliyor

Ama değişen bir şey yok değil mi? Yine herkes yerli yerinde...Yani kendi dünyasında...

O kadar ki bir diğeri umurunda değil. İster adına özgürlük de ister bireysellik.

Bunca muhtaçlık varken…Nereye koyacağım ben kendimi? 

Bu boşluk hissi de ne? Nasıl doyuracağım ruhumu mu? 

Acıktım...  Susadım... Suyumu verecek olan kim?


Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanın somut ihtiyaçlarının yanı sıra soyut ihtiyaçlarının da karşılanması gerektiğine dikkat çeker. Çoğu insan kendisine öğretildiklerinden de yola çıkarak önce somut ihtiyaçlarını tamam etmek için uğraşır. İyi bir kariyer tüm kapıları açar, ileride bir arabam olsa, bir de ev fena olmazdı, bir iş bile kurarız belki bir gün… Somut olan ihtiyaçlar için hayatı boyunca çalışır, çabalar… Oysa bunların çoğu ihtiyaç bile değildir çoğu zaman… Çoğu istediklerini elde ettiğinde fark etmeye başlar… 

İnsanın çok iyi bir iş kariyerinin olması iyi ilişkileri olması için yeterli değilmiş. Ev, arabası olunca iyi bir aileye de sahip olmak hakkı vermiyorlarmış. Hatırı sayılı bir servet hatırı sayılır dostlar kazanmaya yetmiyormuş… İnsan sadece somut şeylere değil soyut şeylere de muhtaçmış.

İnsanı diğer canlılardan ayıran şey soyut muhtaçlıklarının da olması. İyi ilişkiler insanoğlunun en önemli ihtiyaçlarındandır. Sevgi bulabildiği bir ailesi olmasa dış dünyada nasıl savaşabilir ki… Güvenebileceği bir dostu olmadan nasıl dağları aşacak cesareti olabilir… Merhamet bulabildiği bir sığınağı olmasa nasıl teselli bulabilir… Sevgi, güven, merhamet, sadakat… Bunların her birinin olabilmesi için insanın neyi neden yaptığını bilmesi gerekir. Neyi neden yaptığını bilmezse insan nasıl ruhu doyar ki? Günün sonunda nasıl yastığa kafasını huzurla koyabilir? 

Merhamet dağıtabildiğinde merhameti bulabilir, sadakat gösterebildiğinde sadakat görebilir… Deneyimsel Tasarım Öğretisi insanın ilişkilerinde tüm hayatı boyunca ihtiyaç duyacağı şeylerin çözüm yollarını açıklar.   


Bütün mesele bugün karaya bir damla ak düşürmek...

Ortalığı beyaza bürümek değil...

Y.H.

Yorumlar

  1. Makaleyi okurken ne aklıma geldi😊

    Okuldaki öğrencilerin veya işyerindeki çalışanların ortak hedefleri olduğu İçin aynı amaçları var

    Bizim de ilişkilerimizde amacımız ne olabilir ?

    YanıtlaSil
  2. Artık ruhunu da beslemeli insan, asıl aç olan ruhumuz.. Sürekli bir arayış, bir boşluk hissi doldurma çabası ama ne yapsak hangi somutla dolar ki o boşluk. 😪
    Seçil.

    YanıtlaSil
  3. Çok doğru 😞 çok güzel bir yazı olmuş ellerinize sağlık

    YanıtlaSil

Yorum Gönder