Neredesin Diğer Yarım

 Neredesin Diğer Yarım

Rana, iş ve kendini keşfetme yolculuklarında hayatını yeniden şekillendirmişti. Bir konuda daha huzur bulmayı umut ediyordu: “İçten bir sevgi.” İstanbul'un her köşesinde yeni hikayeler ve keşifler yaparken, kalbindeki tutkunun eksik parçasını henüz bulamamıştı.

Bir akşamüstü, Boğaz’ın serin rüzgârı eşliğinde yürüyüş yaparken, bir sanat galerisi dikkatini çekti. Galeride, yerel bir sanatçının sergisi vardı. Özellikle bir tablo, ışık oyunları ve renkleriyle onu büyülemişti. Uzun bir süre tabloya bakarken, yanında birinin de aynı resme dalmış olduğunu fark etti. Bu kişi, genç ve yaratıcı bir mimar olan Kerem'di.

Rana ve Kerem arasında, tablodaki renkler gibi bağ kurulması çok hızlı olmuştu. Sanat üzerine başlayan sohbetleri, hayatın daha derin konularına doğru ilerledi. İkisi de İstanbul’un karmaşasından uzakta, sakinlik arayan ruhlardı. Bu ortak nokta onları birbirine daha da yakınlaştırdı.

Galeriden çıktıktan sonra birlikte bir kahve içmeye karar verdiler. Sohbetleri, sanatın ve güzelliğin ötesinde, yaşamın anlamı ve hedefleri hakkında derinleşti. Kerem, mimarlık kariyerindeki başarılarının ardındaki detayları paylaştı. Rana ise iş dünyasında edindiği deneyimlerinin getirdiği farkındalıklardan söz etti.  Aynı zamanda son zamanlardaki iş arayışından bahsetti. Her ikisi de yıllardır özlemini çektikleri bir samimiyet ve uyum hissediyorlardı.

Yeni bir hayata yolculuğunda sırada sevgi vardı.

Tanışmaları, haftalık sanat etkinlikleri ve Boğaz kıyısındaki uzun yürüyüşlerle devam etti. Rana, Kerem’in varlığında sadece sevgi değil, huzuru da buldu. Kerem ise, Rana'nın kararlılığı ve yaşam enerjisinden ilham aldı. Birlikte, birbirlerinin eksik parçalarını tamamladıkları bir uyum yakaladılar. Rana, sonunda yıllardır aradığı diğer yarısını bulmanın sevinciyle doluydu. Bir akşam Boğaz’ın yıldızlı gökyüzü altında yemek yiyorlardı. Birlikte gelecek hayalleri kurarken Kerem’in anlık evlilik teklifi Rana’yı çok mutlu etti.

Rana, artık İstanbul’un keşif dolu sokaklarında, yanında sevgiyle elini tutan gerçek biriyle dolaşıyordu.

Bütün mesele bugün karaya bir damla ak düşürmek...

Ortalığı beyaza bürümek değil...

Y.H.